Dün iş çıkışı bir cafe'de
arkadaşlarla yorgunluk kahvesi içelim dedik.Oturmuş muhabbet ediyoruz
kahvelerimiz de geldi neyse,iki masa yanımızda 5-6 genç oturmuş ve derin bir
tartışma içinde gibiydiler.Arada sesleri yükseldiği için ister istemez
dikkatimizi çekti,kulak misafiri olduk ve tartıştıkları konunun ülkemizin
bugünkü durumu olduğunu öğrendik.İçlerinden biri yok A partisi böyle yok B
partisi şöyle diye konuşuyordu.Kimi bu fikirleri destekliyor kimi de karşı çıkıyordu.Baya bi konuştular neyse sonuç
olarak kimse kimseyi ikna edemedi çünkü savunulan düşüncenin ispat edilebilir
bir yanı yoktu.Sebebi ise 'Neden?'
diye sorduklarında 'öyle duydum'
veya 'öyle gördüm' diyerek konuyu
geçiştiriyor olmalarıydı.
Hiç
kimse: 'ben bu konuyu şurada okudum,bu konuyla
ilgili araştırma yaptım' veya 'şu
makaleyi okudum’ diyemedi. İşte acı haberimiz de bu maalesef.Toplumumuz hep
bir şeyleri bir yerden duydu başkasından dinledi veya bir başkasına teyit
ettirdi.Ayrıca daha da acı olanı duyulan ve görülen konunun ise kendi fikrinden arındırılmamış olmasıydı
Bugün ülkemizde çoğu
kimse kendi öz düşüncesine sahip değil,bir çoğunun ise savunduğu bir düşüncesi
yok.
Çünkü bizim
toplumumuzun okuma,araştırma,gözlemleme
gibi bir özelliği yok ve bundan dolayı da her zaman başkasının düşüncelerine
esir olarak yaşamak zorunda kalacağız.Bu durumun düzelmesi ümidiyle…
© 2014 www.birzamansiz.com
Başarılı bir grafik çizmek istiyorsak,Başarıya giden yolu haritadan yani beynimizden bulacağız.Beyin fonksiyonlarının ne kadar sistematik ve seri çalıştığını hepimiz biliyoruz.
