7 Kasım 2014 Cuma

BAŞKASINDAN BEKLEMEK




             Malum Suriye ve Kobani'de ki savaştan dolayı ülkelerini terk edip bizim vatanımıza sığınan binlerce Suriye'li, ülkemizin çeşitli şehirlerine dağılmış durumdadır. Akçakale ve Mürşitpınar sınır kapılarının Şanlıurfa da bulunması dolayısıyla göçmenler ilk olarak burada konaklamak zorunda kalıp bunların çoğunun da buraya yerleştiğini hepimiz biliyoruz. Savaştan kaçıp geldiler amenna mazlumlara kucak açmak insan olarak boynumuzun borcudur. Ondan yana sorunumuz yok. Bizim en büyük sorunumuz mazlumların sırtından geçinerek onları daha da kötü duruma sürüklemektir. Az bir parayla çalıştırmak, ev kiralarını uçurmak ve çoğunu farklı yollarla kandırmak. Bu durumdan sadece Göçmenler rahatsız olmuyor, yerli halk ta rahatsız ve şikayetçi. Ev kiralarının bu kadar yükselmesi kiracıların zor durumda kalmasına, yeni evlenecek olanların ev bulmada sıkıntı çekmesine ve ev değiştirmek isteyenlerin bir kez daha oturup düşünmesine sebep oluyor maalesef. Bugün en dandik ev bile 500 tl den aşağı değil. Asgari ücretle alışan bir vatandaş 500 tl kiraya verirse elektrik, su, telefon, doğal gaz veya kömür derken elinde sadece 100 lira gibi komik bir rakam kalıyor o da bir aylık yeme içme ve ihtiyaç parası..
              Toplu olarak tüm kiracıların dilekçe yazıp bu durumu yetkili mercilere bildirmesini söylediğimde ise  " Yav ben gidip şikayet etsem ne olacak sadece ben değilim ki" cevabını alıyorum. Her kişi bu şekilde sessiz kalırsa kimsenin bu şikayeti duyacağı yok. Hal böyle olunca da  bu durum ev sahiplerine yarıyor.
              Toplumsal dayanışma ve hak arama hakkımızı kullanmadığımız sürece zor durumda kalmaya mahkum oluruz.