Malum Suriye ve
Kobani'de ki savaştan dolayı ülkelerini terk edip bizim vatanımıza
sığınan binlerce Suriye'li, ülkemizin çeşitli şehirlerine dağılmış
durumdadır. Akçakale ve Mürşitpınar sınır kapılarının Şanlıurfa da
bulunması dolayısıyla göçmenler ilk olarak burada konaklamak zorunda
kalıp bunların çoğunun da buraya yerleştiğini hepimiz biliyoruz.
Savaştan kaçıp geldiler amenna mazlumlara kucak açmak insan olarak
boynumuzun borcudur. Ondan yana sorunumuz yok. Bizim en büyük sorunumuz
mazlumların sırtından geçinerek onları daha da kötü duruma
sürüklemektir. Az bir parayla çalıştırmak, ev kiralarını uçurmak ve
çoğunu farklı yollarla kandırmak. Bu durumdan sadece Göçmenler rahatsız
olmuyor, yerli halk ta rahatsız ve şikayetçi. Ev kiralarının bu kadar
yükselmesi kiracıların zor durumda kalmasına, yeni evlenecek olanların
ev bulmada sıkıntı çekmesine ve ev değiştirmek isteyenlerin bir kez daha
oturup düşünmesine sebep oluyor maalesef. Bugün en dandik ev bile 500 tl den aşağı değil. Asgari ücretle alışan bir vatandaş 500 tl kiraya verirse elektrik, su, telefon, doğal gaz veya kömür derken elinde sadece 100 lira gibi komik bir rakam kalıyor o da bir aylık yeme içme ve ihtiyaç parası..
Toplu olarak tüm kiracıların dilekçe yazıp bu durumu yetkili mercilere
bildirmesini söylediğimde ise " Yav ben gidip şikayet etsem ne olacak
sadece ben değilim ki" cevabını alıyorum. Her kişi bu şekilde sessiz kalırsa kimsenin bu şikayeti duyacağı yok. Hal böyle olunca da bu durum ev sahiplerine
yarıyor.
Toplumsal dayanışma ve hak arama hakkımızı kullanmadığımız sürece zor durumda kalmaya mahkum oluruz.