24 Temmuz 2014 Perşembe

Toplumda ani gelişen eziklik psikolojisi

            



Bugün neredeyse her insanın bir zaafı, zayıf bir yönü veya olmasını istediği bir hali vardır. Örneğin; Zayıf bir insan kilo almak için türlü türlü yöntemler dener o da yetmez başkalarının söyledikleri yol ve yöntemleri de dener ama sonuç olarak başarısız olur ve bir süre sonra kabullenmeye başlar zayıf halini. Başka bir örnek verirsek; Kilolu insanlar
da zayıflamak için türlü yöntemler denerler, bazen saçma ilaçlarla kendilerini ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak derecede olayı abartırlar maalesef.
Örnekleri daha da sıralamak mümkündür. Boyu kısa olanlar uzun olmak ister, fakir olan zengin olmak ister, arabası olmayanlar olmasını ister, Sakalı çıkmayan insan sakallı olmayı, çok çıkan birisi ise seyrek olmasını ister vs vs..
Kimse kendisini olduğu gibi kabul etmeyip hep başkalarını kıskanma veya onlara özenme derdindedir. Bunun nedeni de kişinin kendindeki cevherin, güzelliğin ve zenginliğin farkında olmamasıdır.
Bu konuda güzel bir söz vardır: " Asla başkasına özenmeye kalkışma, çünkü bi yerlerde de sana özenen, senin gibi olmak isteyen birileri de vardır."
Gelelim toplumda, sohbet ortamında, arkadaş çevresinde ani gelişen ‘eziklik psikolojisine.’  Yukarıda saydığımız örnekler genel itibariyle kişinin kendisinde eksik gördüğü durumlardır. Hal böyle olunca da ortamda konuşulan  konu şahıstaki eksiklikle alâkalı ise o kişi ister istemez bir burukluk yaşamakta ve konunun bir an önce kapanmasını istemektedir. Sırf bu yüzden konuyu değiştirmek için atak yapan arkadaşlara da rastladım. Kendi çevremde gördüğüm kadarıyla tabi.
Fiziksel özellikler ( doğuştan olanlar)  dışında geriye kalan tüm durumların bir çözümü vardır ve hepsini gerçekleştirmek için hiçbir engelinde olmadığı açık bir gerçektir. Zengin olmak için daha çok çalışmak, başarılı olmak için daha çok araştırmak, kültürlü olmak için daha çok okumak, yetenekli olmak için daha çok çaba sarf etmek mutlu olmak için sevdiklerine değer vermek ve her şeyden önemlisi de haline şükretmen, çabalaman ve Allah'a tevekkül etmendir. 
Güreş meydanlarında çok duyarız ' Üste çıktım diye sevinme, alta girdim diye üzülme' diye ne güzel söylemişler. İnsanlık halidir çünkü bugün o çok istediğin, düşlediğin zirvede olabilirsin ama bu senin yarın şu anki durumundan daha da aşağıya düşmeyeceğin anlamını taşımıyor. Bu yüzden kıymetini bil, şükretmesini bil ve elindekiyle yetinmeye gayret göster. 


                                                                      © 2013-2014 www.birzamansiz.com